10 Aralık 1945’te bir cinayet sahnede yapılan polis incelemesi, duvarda rujla yazılmış bir mesaj buldu. Bu mesaj, “Beni yakalayın, daha fazla öldürmeden, kendimi kontrol edemiyorum.” şeklindeydi.
Chicago’da yaşayan Frances Brown, apartmanında bıçaklanmış ve vurulmuş halde bulundu. Duvardaki mesaj, başka bir cinayetle bağlantılıydı; altı ay önce Josephine Ross adında bir kadının da benzer bir şekilde öldürülmesi üzerine araştırmalar sürüyordu. Her iki cinayet de, apartmanlardan değerli eşya alınmadan gerçekleştirilmişti.
Ocak 1946’da altı yaşındaki bir kız çocuğunun kaçırılması ve öldürülmesi, bu cinayetleri daha da derinleştirdi. Polis, tüm vakaların aynı katile ait olduğunu düşündü ancak bağlantılar pek inandırıcı değildi.
370 şüpheli sorgulandı. 17 yaşındaki William Heirens, hırsızlık teşebbüsü nedeniyle tutuklandı ve altı gün boyunca sorgulandı. Bu süre zarfında şiddete maruz kaldı, aç bırakıldı ve ilaç verildi.
Sorgulamalar sonucunda Heirens’in yarattığı bir alter egonun, George Murman adındaki bir çocuğun suçları üstlendiği ortaya çıktı. Ancak polis, bu alter egonun Heirens’in suçlarından psikolojik olarak ayrılmasını sağladığını düşünüyordu.
Frances Brown cinayetinde bulunan kısmi bir parmak izi, Heirens’i şüpheli konumuna getirdi fakat iz, o kadar bulanıktı ki, nüfusun üçte ikisiyle uyuşabiliyordu. Heirens’in avukatları, eğer suçunu kabul ederse, elektrikli sandalyeden kurtulabileceğini teklif etti.
Heirens, Chicago Tribune’da okuduğu detaylar eşliğinde bir itiraf mektubu yazdı. Ancak itirafında 29 tutarsızlık vardı ve bu durum polis tarafından göz ardı edildi. “Hayatımı kurtarmak için itiraf ettim,” dedi.
Cezaevinde geçirdiği süre zarfında Heirens, Illinois tarihindeki en uzun süreli mahkum olarak kaydedildi. 2012’deki ölümünde, hala hayatı boyunca bu unvanı taşıyordu.




