29 Eylül 1997’de yayımlanan çarpıcı bir bilim raporu, insan beyin hastalıkları ile ineklerde görülen bir hastalık arasında bir bağlantı olduğunu doğruladı.
İngiliz uzmanlar, araştırmaların, Birleşik Krallık’ta 21 kişiyi etkileyen yeni bir Creutzfeldt-Jakob hastalığı (vCJD) versiyonunun, sığırların Bovine Spongiform Encephalopathy (BSE) olarak bilinen “çılgın inek hastalığı” içeren etleri yemekten kaynaklandığını gösterdiğini belirtti.
BSE, sığırların ölümlerinin geri dönüşümüyle besin ve kemik ununa dönüştürülmesi yoluyla yayılmakta, bu ürünler diğer sığırlarla tekrar beslenmekteydi.
Çılgın inek hastalığı krizi sırasında milyonlarca İngiliz, sığır etine olan iştahını kaybetti.
Fareler üzerinde yapılan çalışmalar, iki hastalığın benzer beyin hasarlarına yol açtığını ve aynı kuluçka süresine sahip olduğunu ortaya koydu.
vCJD ile enfekte olan tüm insanların genetik yapılarının benzer olduğunu belirten bilim insanları, bunun hastalığa karşı daha hassas olmalarına yol açtığını ifade etti.
Et sever Birleşik Krallık’ta hükümet ve et sanayisi, 1990’larda çılgın inek hastalığının insanlara yönelik bir tehdit oluşturmadığını savunarak durumu küçümsemişti.
Tarım Bakanı, İngiliz sığır etinin “tamamen güvenli” olduğunu iddia etmiş, hatta televizyonda dört yaşındaki kızıyla birlikte sığır köftesi yemesi için teşvik etmişti.
Ancak kanıtlar aksi yöndeydi; evcil kediler, sığır yan ürünleri içeren mamalardan ölmeye başladı ve İngiltere’deki hayvanat bahçelerinde beslenen antiloplar da aniden hayatını kaybetti.
1995 yılında, Birleşik Krallık’ta yeni vCJD türünden ilk insan ölümü kaydedildi; bu, 19 yaşındaki bir gençti.
1997 raporunun ardından BSE vakaları hızla arttı ve ertesi yıl 18 insan ölümü gerçekleşti.
2001 yılı itibarıyla veterinerler, 180.000’den fazla sığırın enfekte olduğunu bildirdi.
Bulaşıcı hastalığın yayılmasını kontrol altına almak amacıyla yetkililer, dört milyon sığırın kitlesel olarak imha edilmesine karar verdi.
Ancak vCJD’den kaynaklanan insan ölümleri Birleşik Krallık’ta devam etti ve toplamda 178 ölüm kaydedildi.