Sydney Opera House, dünyanın en tanınan yapılarından biri, 20 Ekim 1973’te Kraliçe Elizabeth II tarafından açıldı.
Yapımı 14 yıl süren bu yapı, mühendislik sınırlarını zorlayan yelken benzeri tasarımıyla dikkat çekti. İnşaat süreci, 102 milyon dolarlık bütçesiyle 14 katına çıktı.
1950’lerde Danimarkalı tasarımcı Jørn Utzon, Bennelong Point’teki ulusal opera evi tasarım yarışmasında şık konseptiyle birinci oldu.
Sydney Limanı, eğer NSW hükümeti başka bir tasarımı seçmiş olsaydı, çok farklı bir görünüme sahip olabilirdi. Yarışmada ikinci olan Philadelphia Collaborative Group, Utzon’un tasarımından oldukça farklı bir görünüm önerdi.
Bu grup, nautilus kabuğunun şeklinden esinlenerek spiral formda bir yapı tasarlamıştı. Tam boy pencerelerle donatılmış bu yapının üstü, katlanmış betonla kaplanmış bakır bir çatı ile örtülmüştü.
Sydney Senfoni Orkestrası’nın şeflerinden Sir Eugene Goossens, ulusal opera evi için büyük bir destekçiydi. Resmi olarak yarışmaya katılmamış olmasına rağmen, kendisi de bir tasarım önerisinde bulundu.
Goossens’in önerisi, suya bakan bir açık hava müzik alanı içeren Art Deco tarzında bir yapıydı. Avustralyalı Peter Kollar ve Balthazar Korab’ın tasarımı da yarışmada dikkat çekmişti.
Birçok alternatif tasarım, 1960’larda popüler olan kutu şeklinde ve alçak görünümlerden oluşuyordu. Örneğin, Vine ve Vine adlı Britanyalı firmanın önerdiği parlak kırmızı bir yapı, iki ayrı oditoryum içermekteydi ancak yetersiz bulundu.
Sonuç olarak, Utzon’un tasarımı Avustralya genelinde benimsendi ve ulusal turizm reklamlarında sıkça yer aldı. İlk yılında, opera evi tiyatro oyunları ve orkestral konserlere ev sahipliği yaparken, Bee Gees gibi modern kültür ikonlarıyla da sahne aldı.