Birçok belgenin önemli ölçüde düzenlenmesi gerektiği bildirildi. Her avukatın, Şükran Günü haftasından bu yana işlediği belgelerin sayısı 1000’i geçebiliyor. Bu durum, zaman alıcı bir görev olup, son dakikaya kadar sürecek gibi görünüyor. Avukatların yapacağı düzenlemelerde, yürütme ve hukuki gizlilik, mağdurları koruma gibi hassasiyetler önemli rol oynuyor.
Epstein dosyaları üzerinde çalışan avukatlar, Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Güvenlik Bölümü’nde net ve kapsamlı bir yönlendirme almadıklarını belirtiyor. Bu durum, şeffaflık konusunda yaşanan sıkıntıların devam edeceğine işaret ediyor.
İstihbarat uzmanlarının, Epstein belgelerini işlemek için diğer tüm işlerini bırakmaları istendi. Ancak bazı avukatların bu çalışmaya katılmayı reddettiği ifade edildi.
Bir Kongre eylemi, Trump yönetimini Epstein ile ilgili belgeleri yayınlamaya zorladı. Bu belgeler arasında büyük jüri kayıtları, FBI dosyaları ve Adalet Bakanlığı içindeki tartışmalar yer alıyor. Ancak bu belgelerin ne kadarının şeffaflık yasasına uygun olarak açıklanacağı belirsizliğini koruyor.
Yayınlanacak belgelerde geniş çapta düzenlemelerin yapılacağı, dolayısıyla kamuoyunun şeffaflık konusundaki eleştirilerinin devam edeceği yönünde görüşler var. Adalet Bakanlığı’nın belgeler üzerinde yaptığı düzenlemelerde hata yapma olasılığı da bulunuyor.
Epstein dosyalarının kapsamı geniş; federal law enforcement tarafından tutulan binlerce kaydın incelenmesi gerekiyor. Avukatların, yalnızca dört sayfalık iç rehberliğe sahip olduğu, diğer tüm kılavuzların ise şeffaflık yasasına yönelik muafiyetleri açıkladığı bildirildi.
Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Güvenlik Bölümü, belge düzenleme işini FBI’dan devraldı. Bu durum, Epstein ile ulusal güvenlik arasındaki bağlantının zayıf olması nedeniyle birçok uzmana sürpriz geldi. Ancak mevcut kadro, bu yıl Adalet Bakanlığı’nda iş gücünün en yoğun olduğu alan olarak görülüyor.




