Fransa’nın küçük bir kasabasında, “sonsuz kimyasallar” olarak bilinen maddelerin suya karışması nedeniyle halkın musluk suyu içmesi yasaklandı. Ancak bir uzman, Avustralyalıların benzer bir durumla karşılaşmasının pek olası olmadığını belirtiyor.
İsviçre sınırına yakın Saint-Louis kasabasında yapılan su testleri, per- ve polifluoroalkil maddelerin (PFAS) önerilen limitin dört katından fazla olduğunu gösterdi. Bu durum, yerel Basel Mulhouse Freiburg Havalimanı’nda kullanılan yangın söndürme köpüğü ile ilişkilendiriliyor.
Yetkililer, yaklaşık 60,000 sakinine, bebekler, hamileler, emzirenler ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar dahil, musluk suyunu içmeyi bırakmalarını emretti.
PFAS, yangın söndürme köpüğü, yapışmaz mutfak eşyaları, su geçirmez giysiler ve gıda ambalajları gibi birçok endüstriyel ve tüketici ürününde kullanılan 4000’den fazla kimyasalı içeren bir gruptur.
Bu kimyasalların, kolesterol seviyelerinin yükselmesinden bazı kanser türlerine kadar çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirildiği de bilinmektedir.
Fransa, PFAS ile mücadele eden tek ülke değil.
Avrupa Birliği, 2027 yılına kadar kirlilik seviyelerini önemli ölçüde iyileştirmeyi hedefliyor. Avustralya’da ise, geçen yıl bazı Sydney su havzalarında kimyasalların tespit edilmesinin ardından içme suyu için güvenlik yönergeleri güncellendi.
Ancak RMIT kimya profesörü Oliver Jones, Avustralya’nın, zarara neden olacak kadar yüksek su kontaminasyonu ile karşılaşmasının pek muhtemel olmadığını ifade etti.
Jones, Fransa’daki su kirliliğinin endişe verici olduğunu kabul ederken, Avustralya’daki içme suyunda PFAS seviyelerinin ya tespit edilemeyecek kadar düşük olduğunu ya da yeni yönergelere göre bile kabul edilebilir seviyelerin altında olduğunu belirtti.
PFAS’ın sağlık üzerindeki etkileri hâlâ tam olarak bilinmiyor. Avustralya’nın Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Konseyi (NHMRC), bu kimyasalların bazı kanser türleriyle ilişkilendirilmesine rağmen, mevcut verilerin çelişkili olduğunu vurguluyor.