Ali France, “lider avcısı” unvanıyla tanınan yeni Dickson milletvekili, “zamanımızın en üretken politikalarından birini” nasıl yendiğini detaylandırdı ve seçim zaferinin üzerinden bir yıl geçmeden hayatını kaybeden oğlu Henry ile geçirdiği son günlerini anarak duygusal anlar yaşadı.
Parlamentonun ilk amputesi olan France, kazanın ardından yaşadığı zorlukları, takip eden travma sonrası stres bozukluğunu ve insanların ona olan bakış açısındaki değişimi anlattı.
Duygusal anlar yaşadığı konuşmasında, hayatının ne hüzünlü ne de mutlu bir hikaye olduğunu, insan hikayesi olduğunu vurguladı.
“Dickson’da kazanmak son derece olasılık dışıydı ve bazıları için aşılması imkansız bir dağdı,” dedi.
“Parti arkadaşlarım ile birlikte, tek başına bir anne olarak yedi yıl boyunca, bu dönemin en etkili politikalarından birine karşı mücadele verdim.” şeklinde konuştu.
Oğlu Henry’nin geçen yıl lösemiden hayatını kaybettiğini belirten France, “Doktorlar, onun ölümünü de son derece olasılık dışı olarak nitelendirmişti,” dedi.
Henry’nin tedavi sürecinde evde geçirdiği son günleri anlatan France, “Ona her akşam nasıl nefes aldığını izleyerek hayran kaldım,” dedi.
Seçim kampanyası sırasında oğlu Henry’nin cesaretinin kendisine ilham verdiğini belirten France, “Henry, bu seçimde kazanacağım konusunda oldukça emindi,” ifadelerini kullandı.
France, Queensland milletvekili Peter Lawlor’un kızı olduğunu, ancak kalıpların ötesinde bir geçmişe sahip olduğunu vurguladı. “Büyükannemin, Gough Whitlam’a oy vermemeleri için kilise cemaati önünde yerel rahibi eleştirmesi hala hatırlanıyor,” dedi.
Kaza sonrası hayatını kurtaran cerrahların da Parlamento’da kendisini izlediğini belirtirken, “Engelli bireylerin karşılaştığı gerçek engellerin varsayımlar ve fırsat eksiklikleri olduğunu” dile getirdi.