İnsanların etkisiyle 100’den fazla tür yok oldu ve daha birçok tür, ciddi popülasyon düşüşleri yaşıyor.
Bazı bilim insanları, insanların neden olduğu biyolojik yok oluşun, 66 milyon yıl önce dinozorları yok eden kütle etkisine benzer bir “altıncı kütle yok oluşu” dönemine girdiğimizi öne sürüyor. Ancak yeni bir çalışma, biyoçeşitlilikteki düşüşün gerçek olduğunu kabul etmesine rağmen, böcekler, bitkiler ve hayvanların yok olma oranlarının kütle yok oluşu seviyesine ulaşmadığını savunuyor.
Çalışmaya göre, son 500 yılda 102 jeneranın yok olduğu belirlendi; bunlar arasında 90 hayvan ve 12 bitki bulunuyor. Özellikle, yok olma oranlarının adalarla sınırlı olduğu ve korunma çabalarının arttığı sonucuna varıldı.
Çalışmanın yazarlarından John Wiens, “Her bir yok olma trajik bir olaydır ve gelecekte de olmamalıdır” dedi.
Çalışma, 163,022 bitki ve hayvan türü üzerinde yapılan bir analiz sonucu, yok olma oranlarının adalarla sınırlı olduğunu ortaya koydu. Örneğin, çoğu kuş türü, Mascarene Adaları, Hawaii Adaları ve Yeni Zelanda’da yok olmuştur.
Sonuçlar, jenerasyon düzeyindeki yok olma oranlarının son 100 yılda azalmış olduğunu gösteriyor. Wiens, “Sonuç olarak, jeneraların yok olma oranları oldukça nadirdir ve çoğu sadece adalarda bulunur” dedi.
Mevcut biyoçeşitlilik krizi ve altıncı kütle yok oluşu kavramlarının ayrı tutulması gerektiği ifade ediliyor. Bilim insanları, biyoçeşitliliği koruma çabalarının önemine dikkat çekerek, bu durumun insan yaşamı için tehdit oluşturduğunu belirtiyorlar.