Brezilya’nın Amazon ormanlarından Endonezya’nın yağmur ormanlarına kadar, dünyanın en izole halkları yollar, madenciler ve uyuşturucu kaçakçıları tarafından tehdit ediliyor. Bu kriz, kamuoyunun dikkatinden ve etkili devlet korumasından uzak bir şekilde gelişiyor.
Survival International tarafından hazırlanan yeni bir rapor, en az 196 temas kurmamış yerli grubun 10 ülkede, esas olarak Amazon yağmur ormanlarını paylaşan Güney Amerika ülkelerinde bulunduğunu belirtiyor. Rapor, pazar günü yayımlandı ve bu grupların yaklaşık %65’inin ağaç kesimi, %40’ının madencilik ve %20’sinin tarımsal işletmelerden tehditler altında olduğunu tahmin ediyor.
Survival’ın araştırma ve savunma direktörü Fiona Watson, “Bunlar sessiz soykırımlar olarak adlandırılabilir; televizyon ekipleri veya gazeteciler yok. Ama bunlar oluyor ve şu anda gerçekleşiyor,” dedi.
Hükümetler, bu grupları politik olarak marjinal görerek, onlara öncelik vermiyor. Eleştirmenler, bu halkların oy kullanmadıkları ve topraklarının sıklıkla ağaç kesimi, madencilik ve petrol çıkarma için çekici olduğu için göz ardı edildiğini öne sürüyor.
Survival’ın araştırmaları, bu grupların yarısının, hükümetler ve şirketler harekete geçmezse, 10 yıl içinde yok olabileceğini ortaya koyuyor.
Temas Kurmamış Halklar Kimdir?
Watson, temas kurmamış halkların “kaybolmuş kabileler” olmadığını belirtiyor. Bu gruplar, şiddet, kölelik ve hastalıklar sonrası dışarıdan gelenlerle temastan kaçınan çağdaş topluluklardır.
Bu halklar, avcılık, balıkçılık ve küçük ölçekli tarım yaparak yaşamlarını sürdürüyor ve modern ulus-devletlerden önce var olan dillerini ve geleneklerini koruyorlar.
Temas Tehlikeleri
Temas kurmamış gruplar, dışarıdan gelenlerle “minimum veya hiç temas” olmayan topluluklardır. Bir soğuk algınlığı, onların hayatını tehdit edebilir. Temas, yalnızca hastalıkları değil, aynı zamanda yaşam biçimlerini de yok edebilir.
Uluslararası hukuk, yerli topraklarında herhangi bir faaliyet öncesinde serbest, önceden ve bilgilendirilmiş onay (FPIC) alınmasını gerektiriyor. Ancak temas kurmamış gruplara ulaşmak, onların hayatlarını riske atmak anlamına geliyor.
Uzmanlar, temas kurmamış halkların korunabilmesi için daha güçlü yasalara ve dünya görüşünde bir değişime ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Bu halkların, geçmişin kalıntıları değil, gezegenin vatandaşları olarak görülmesi gerektiği ifade ediliyor.
Survival International’ın raporu, temas kurmamış toprakların yasal olarak tanınmasını, madencilik ve tarımsal projelerin askıya alınmasını ve yerli gruplara karşı işlenen suçların kovuşturulmasını talep ediyor.




