Avustralya’nın en saygın yargı ve devlet yetkililerinden biri, politikacıları, polisi ve üniversiteleri, ülke genelinde artan antisemitik nefretle mücadelede yetersiz kaldıkları gerekçesiyle eleştirdi.
Eski Aile Mahkemesi hakimi ve Victoria’nın sekiz yıl boyunca valisi olan Hon. Linda Dessau, daha fazla protestocunun yargılanması gerektiğini vurguladı ve Yahudi topluluğunun “korku içinde” yaşadığını belirtti.
Dessau, toplumun bölünmeye ve nefret söylemine karşı kamuoyunda duruş sergilemesi gerektiğini, sosyal uyumun hassas ve tehdit altında olduğunu ifade etti.
Neil Mitchell’in Neil Mitchell Asks Why? podcastinde konuşan Dessau, Avustralya Müslümanlarına 11 Eylül saldırıları sonrası sağlanan destek ile Yahudi Avustralyalılara yönelik tutum arasındaki tutarsızlığa dikkat çekti.
Yahudi bireylerin korkup korkmadığı sorusuna Dessau, “Evet. Bu durdurulmalı.” yanıtını verdi.
Kendisi de Yahudi olan Dessau, güvence altına alınmaları için topluluk liderlerinin, siyasi liderler ve polis dahil olmak üzere, gerekeni yapması gerektiğini vurguladı.
“(Yahudi) toplumu, bu tür olayların diğer durumlarda kaynağında durdurulduğunu görerek hayal kırıklığına uğruyor,” dedi.
Dessau, üniversitelerdeki bazı oturma eylemleri ve Yahudi öğrencilerin hedef alınmasının “kabul edilemez” olduğunu belirtti ve üniversitelerin yeterince güçlü bir şekilde yanıt vermediğini ifade etti.
Politikacıların daha fazlasını yapma sorumluluğu olduğunu da vurguladı.
“Ancak liderlik, topluluk genelinde olmalıdır ve sadece antisemitizmden doğrudan etkilenen kişiler değil, herkes karşılık vermelidir,” dedi.
Dessau, federal hükümet için hazırlanan antisemitizm eylem planını övdü, ancak bunu sunmasının ardından karşılaştığı kişisel saldırılardan dolayı üzüntü duydu.
“Bu, toplumda neler olup bittiğini ve neden durdurulması gerektiğini gösteriyor,” dedi.
Dessau, şu anda zihinsel sağlık hayır kurumu beyond blue’un başkanlığını yapıyor ve 2023 Mayıs ayında Julia Gillard’ın yerini aldı.
Ayrıca bazıları tarafından AFL komisyonunun yeni başkanı olma konusunda da dışarıdan bir şans olarak görülüyor.
Özgeçmişinde yer almayan ancak öğrenci iken Vietnam’a karşı yapılan protestolara katıldığını da alaycı bir şekilde belirtti.
Dessau, protesto hakkının var olduğunu, ancak nefret söylemini teşvik etmemek ve bölünme yaratmamak konusunda bir sorumluluk taşıdığını ifade etti.
