Avustralyalıların elektrikle ilgili düşünceleri genellikle iki durumla sınırlıdır: fatura geldiğinde ve ışıklar söndüğünde.
Ancak politikacılar net sıfır emisyon hedeflerinden bahsederken, Avustralyalıların enerji kaynakları nerelerden geliyor sorusu gündeme geliyor.
Devletlerin enerji üretimi genellikle en kolay ve en ucuz yöntemlere dayanıyor.
Peki, eyaletler yenilenebilir enerji konusunda nasıl bir karşılaştırma yapıyor?
Gündüz saatlerinde NSW’deki elektriğin büyük kısmı çatı güneş panellerinden sağlanıyor.
Ancak, kömür hala en baskın kaynak.
Son 12 ayda NSW’nin elektriğinin yüzde 69’u siyah kömürden elde edildi.
Güneş ve rüzgar ise toplamda yüzde 12 katkı sağlıyor.
Hidroelektrik yüzde 4, gaz ise yüzde 3 pay alıyor.
NSW, güneş enerjisi konusunda büyüme potansiyeli açısından en avantajlı durumda.
Victoria ise, toplam enerji üretimi içinde kömür kullanımında biraz daha az, ancak daha az verimli bir tür olan kahverengi kömür kullanıyor.
Kahverengi kömür daha fazla kirlilik yaratıyor ve daha az enerji üretiyor, ama konum itibarıyla avantaj sağlıyor.
Victoria’nın çoğu kahverengi kömür santralleri, bu tür kömürün bol olduğu bölgelerde bulunuyor.
Burada kömürden elde edilen enerji oranı yüzde 62, rüzgardan gelen enerji oranı ise yüzde 25.
Hidroelektrik yüzde 5, güneş enerjisi yüzde 4 ve gaz yüzde 2 oranında enerji sağlıyor.
Queensland ise kömür kullanımında en yüksek orana sahip ve enerji üretiminin yüzde 72’sini siyah kömürden elde ediyor.
Çatı güneş panelleri yüzde 11, rüzgar ise sadece yüzde 6 pay alıyor.
Güney Avustralya ise son 12 ayda enerji ihtiyacının yüzde 60’ını rüzgardan karşılıyor ve bu durum, hükümetin uyguladığı politikaların bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Tasmaniya’da ise hidroelektrik enerji, toplam elektrik üretiminin yüzde 77’sini oluşturuyor.
ACT, yüzde 100 yenilenebilir enerji hedefi belirlemişken, NT’nin enerji sistemi daha dağınık, gaz büyük bir rol oynuyor.
Batı Avustralya’da ise yenilenebilir enerji oranı artıyor, ancak kömür ve gaz hala önemli kaynaklar arasında yer alıyor.