Arkadaşları, Harold Holt’un güçlü bir akıntı tarafından denize sürüklendiğini gördüklerini ifade etti.
Holt, yüzme, şnorkel ve dalış konusunda tutkulu biriydi, bu durum personelinde endişe yarattı.
Belli bir noktada, basın sekreteri Tony Eggleton, ona riskler konusunda uyarıda bulundu.
Holt, “Tony, bir başbakanın boğulma veya köpek balığı tarafından kapılma ihtimali nedir ki?” yanıtını verdi.
Kayıp olmadan önceki gün doktoru, Holt’a daha az yüzmesini tavsiye etmişti.
Bu tavsiye, onun ölüm günü The Australian gazetesinde yayımlandı.
Buna rağmen Holt, okyanus maceralarını azaltmamıştı ve tatildeyken yanına koruma almayı reddetti.
Sonradan eşi, güvenlik detayını kabul etmemesinin sebebinin, yasak ilişkilerinin tanıklarından kaçınmak istemesi olabileceğini belirtti.
Kaybolmasının ardından büyük bir arama operasyonu başlatılsa da, bedeni hiçbir zaman bulunamadı.
Beş gün sonra düzenlenen anma törenine Prens Charles, Birleşik Krallık Başbakanı Harold Wilson ve ABD Başkanı Lyndon Johnson katıldı.
Sonraki yıllarda, ölümü etrafında pek çok komplo teorisi ortaya çıktı.
Kimi komplo teorisyenleri, Holt’un Kuzey Vietnamlılar ya da CIA tarafından öldürüldüğüne, kimileri ise ölümü sahteleyip bir sevgiliyle kaçtığına inandı.
Ancak en tuhaf teori 1983’te ortaya atıldı; İngiliz gazeteci Anthony Grey, “Başbakan Bir Casusdu” başlıklı bir kitap yazdı.
