Eski FBI Direktörü James Comey hakkında açılan iddianame, yalnızca iki sayfa uzunluğunda olup, 2020 yılında Kongre’de birine medyada anonim kaynak olma yetkisi verdiği konusunda yanlış ifade verdiğini öne sürüyor. Bu kısa metin, karmaşık ve tartışmalı bir geçmişi gizlemekte.
Söz konusu iddia, FBI’nın tarihindeki en çok incelenen olayların merkezinde yer alıyor. Comey ve ekibinin, 2016 başkanlık seçimlerinde Rusya’nın Cumhuriyetçi aday Donald Trump’a yönelik desteğini araştırmadaki rollerine dair iç ve kongre soruşturmaları, binlerce sayfa belge ve transkript üretmiştir.
İddianamede, Comey’nin Senato Adalet Komitesi önünde bir yanlış beyanda bulunduğu belirtiliyor. Bu beyan, Senatör Ted Cruz ile gerçekleştirdiği bir etkileşimden alıntı gibi görünüyor. Savcılar, Comey’nin FBI’dan birine medyaya anonim kaynak olma yetkisi vermediğini yalanladığı iddiasında bulunuyor. Ancak aslında, iddianameye göre, “Kişi 3” olarak adlandırılan birine bu konuda talimat vermiş.
Comey’nin Kongre’deki ifadeleri, Cruz’un, Comey’nin yardımcısı Andy McCabe’in, The Wall Street Journal’a bilgi sızdırma yetkisi verip vermediği konusundaki ısrarcı soruları sırasında gerçekleşti. Cruz, Comey’nin 2017’de böyle bir yetki vermediğini ifade ettiğini vurguladı. Comey, “Mayıs 2017’de verdiğim ifadeye sadık kalıyorum” yanıtını verdi.
İddianamede, Comey’nin hiç kimseyi anonim kaynak olarak yetkilendirmediği belirtildi, ancak bu ifadenin tam olarak 2020’deki duruşmada kullanılıp kullanılmadığı tartışmalı.
Comey’nin karşılaştığı soruşturmalar, Clinton’ın özel e-posta sunucusu ile ilgili sızıntıları da kapsıyor. Comey, Trump’ın 2017’deki görevden alınmasının ardından, bir arkadaşına medyaya bilgi vermesi için yetki vermediğini, ancak bu kişinin medyayla iletişimde bulunduğunu kabul etti.
Trump ve Comey arasındaki gerilim, yıllar boyunca devam etti. Trump, Comey’yi 2016 seçimlerinde Rusya’nın müdahale soruşturmasının başlangıcı olarak suçlarken, Comey ise Trump’ı etik dışı ve gerçeğe bağlı olmamakla eleştirmiştir. İddianamenin açıklanmasının ardından Comey, adalet sistemine güvendiğini ifade ederek, duruşmayı beklediğini belirtti.
