Avustralyalı olimpik mesafe koşucuları Genevieve Gregson ve Jessica Stenson, kadın maraton dünya rekoru sahibinin doping testinden geçememesiyle birlikte temiz atletlerin karşılaştığı adaletsizliği çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
Mesafe koşusundaki doping krizi, Atletizm Bütünlüğü Birimi (AIU) tarafından Kenya’nın Ruth Chepngetich’in yasaklı bir diüretik olan Hydrochlorothiazide ile pozitif test verdiğinin açıklanmasıyla yeni bir seviyeye ulaştı.
Chepngetich’in geçen yıl Ekim ayında Chicago Maratonu’nu 2 saat 9 dakika 56 saniyede tamamlayarak dünya rekorunu neredeyse iki dakika kırması, atletizm dünyasında şüphe ve tiksinti ile karşılandı. Bu performans, daha önceki en iyi süresinin dört dakikadan fazla iyileştirilmesiyle gerçekleşti.
Chepngetich, dokuz ay sonra doping nedeniyle geçici olarak ceza aldı ve bu durum, o zamanki rekor koşusunun yarattığı hisleri doğruladı. Gregson, doping sorununu uzun süredir bildiğini belirterek, bazı sonuçlara karşı duyarsız kalmayı öğrendiğini ifade etti.
Gregson, “Gördüğüm bazı sonuçlar beni hiç heyecanlandırmıyor,” dedi. “Bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum.” Bu durum, onun kariyeri üzerinde olumsuz etkiler yarattı; doping yüzünden birçok atletin daha az ödül, madalya ve sponsorluk kazandığını vurguladı.
Stenson da benzer şekilde, doping krizinin etkilerini hissettiğini belirtti. Maraton koşucularının temiz performansları ile dopingli performanslar arasındaki farkın giderek daha da belirsizleştiğine dikkat çekti.
Her iki atlet de genç sporculara umut verici mesajlar iletti; temiz atlet olmanın mümkün olduğunu ve bunun için çabalamaya devam etmeleri gerektiğini vurguladılar.