İkinci Dünya Savaşı sırasında önemli bir çatışma, 23 Ekim 1942 tarihinde başladı ve bu savaşta Avustralyalı askerler kritik bir rol üstlendi.
Kuzey Afrika’daki El Alamein Savaşı, 800 ağır top tarafından yapılan gürültülü bir bombardımanla açıldı.
Avustralya 9. Tümeni, Britanyalı General Bernard Montgomery’in komutasında, Alman ve İtalyan düşmanlarının hatlarına ilk saldıran birlikler arasında yer aldı.
Avustralyalı askerler cesurca savaştı, ancak 1942’deki El Alamein Savaşı sırasında ağır kayıplar verdiler. Ancak, Montgomery’nin Nazi General Erwin Rommel’i kandırmak amacıyla düzenlediği kapsamlı bir aldatmacadan haberdar değillerdi.
Rommel, British kuvvetleri karşısında ardı ardına zaferler kazanmış usta bir askeri komutandı.
Montgomery, Rommel’in kuvvetlerinden çok daha fazla sayıda asker toplamasına rağmen, sadece silah ve insan gücünün düşmanı yenmek için yeterli olmadığını fark etti.
Bu nedenle, Allies’in El Alamein’in güneyinde bir saldırı düzenleyeceği izlenimini yaratmak amacıyla “Bertram Operasyonu”nu planladı.
Alman casusları ve keşif uçakları, Rommel’e 15,000 askerlik bir gücün tespit edildiğini bildirdi, oysa gerçeklikte böyle bir kuvvet yoktu.
Rommel, El Alamein Savaşı’nın başladığı sırada Almanya’da diş tedavisi görüyordu ve bu durum onu tamamen hazırlıksız yakaladı.
Alman ve İtalyan birlikleri, Avustralya’nın ilk saldırısıyla birlikte geri çekilmeye zorlandı. Avustralyalıların saldırısı, Rommel’in en iyi birliklerini meşgul ederek diğer müttefik güçlerin büyük bir ilerleme kaydetmesini sağladı.
Bir haftalık şiddetli çatışmaların ardından Avustralyalılar, düşmanın iyi korunmuş mevzilerini aşarak önemli noktaları ele geçirdi.
El Alamein Savaşı, Müttefiklerin Mısır ve Suez Kanalı üzerindeki kontrolünü sürdürmesini sağladı. Ancak, bu başarı ağır bedellerle geldi; 1000’den fazla Avustralyalı asker hayatını kaybetti ve 3600’den fazla kişi yaralandı.
El Alamein’deki bu zafer, Nazi Almanyası’nın mağlup edilmesine giden yolda atılan önemli adımlardan biri oldu. Britanya Başbakanı Winston Churchill, El Alamein’i “savaşın başlangıcının sonu” olarak tanımladı.