Hollywood’un ilk aksiyon yıldızı Errol Flynn, 14 Ekim 1959’da 50 yaşında hayatını kaybetti. Hellraising film yıldızı olarak tanınan Flynn, kariyerine oyunculukla birlikte çalkantılı bir yaşam tarzı ekleyerek damga vurdu.
Tasmaniya’da saygın bir orta sınıf ailesinde doğan Flynn, genç yaşlarda alkol, kadın düşkünlüğü ve kaos dolu bir yaşam tarzına yöneldi. Avustralya’nın en iyi özel okullarına gönderilmesine rağmen, neredeyse hepsinden atıldı.
Sonrasında Papua Yeni Gine’ye giden Flynn, burada bir plantasyonun yöneticiliğini üstlendi ancak yerel bir sakini öldürmekle suçlandığında kaçmak zorunda kaldı. 1933 yılında Sydney’de tiyatroda sahne alarak oyunculuk kariyerine adım attı ve ilk büyük başarısını 1935’te Hollywood’da “Captain Blood” filminde başrol alarak elde etti.
Bu film, Flynn’i cesur bir maceraperest olarak tanıttı. “Robin Hood” karakteriyle tanındığı “The Adventures of Robin Hood” filmi ise en çok bilinen yapımı oldu.
Öte yandan, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile dolu özel yaşamı onu skandalların merkezine yerleştirdi. Üç kez evlenen Flynn, dört çocuğuna rağmen sadakatten uzak bir yaşam sürdü.
1942’de iki genç kızı tecavüzle suçlansa da aklandı. Ancak bu olay, imajına kalıcı zarar verdi ve kariyeri, sağlığına olumsuz etkiler yaratan hedonistik yaşam tarzı nedeniyle sarsılmaya başladı.
Vancouver’da geçirdiği kalp krizi sonrasında hayatını kaybeden Flynn, Los Angeles’ta altı şişe viski ile birlikte defnedildi.