Los Angeles’ta bir tesisatçı olan Rosendo Cruz ve eşi, 7 Aralık 1974’te yeni Ferrari Dino 246 GTS’lerini bir sokakta park edip, yıl dönümü yemeğine gittiler.
Yemekten döndüklerinde, aracın yerinde olmadığını gördüler.
Cruz, durumu polise bildirerek, valet’in gözündeki “şüpheli parıltıyı” fark ettiğini söyledi.
Ancak, bu şık araç dört yıl boyunca kayıplarda kalacaktı.
Ocak 1978’de, iki çocuk evlerinin arka bahçesinde oyun oynarken, yerin altında bir metal yüzeye rastladılar.
Bu, arka bahçeye gömülü bulunan Ferrari’ydi.
Evdeki yeni kiracılar, sadece üç ay önce taşınmışlardı ve aracın oraya nasıl geldiğinden habersizdi.
Aracı gömen kişi, kapıların arasına havlular yerleştirerek nemin girmesini önlemeye özen göstermişti.
Fakat, pencereleri tamamen kapatmayı unutarak tüm çabalarını boşa çıkardılar.
Sonuç olarak, Ferrari paslanmış ve toprak ağırlığı nedeniyle camı kırılmış, kaputunda da ezikler oluşmuştu.
Olay, ulusal bir sansasyon haline gelmişti ve Farmers Insurance, aracı satın almak isteyen teklifler yağmuruna tutulmuştu.
Sigorta firması, Ferrari’yi gelecekteki bir açık artırma için ilgi çekmesi amacıyla özel bir depoda sergilemeye karar verdi.
Ancak bu sergi, “vidalı olmayan her şeyin çalındığı” bir felakete dönüştü.
Olayın başka bir yönü de vardı; Cruz’un hırsızlıkta parmağı olduğu, sigorta parasını almak için hırsızlarla işbirliği yaptığı iddia edildi.
Hırsızlar, aracı gömüp daha sonra çıkarmayı planlamışlardı, ancak yerini unuttular.
Sonunda, bu araç satıldı ve yola uygun hale getirildi. Dino 246 GT, Ferrari’nin en çok satan modellerinden biri olup, daha uygun fiyatlı bir spor araba olarak tasarlanmıştı.
Genel olarak daha erişilebilir olmasına rağmen, oldukça saygın bir itibara sahipti.




