İsrail ordusu, Salı günü Gazze Şehri’ne yönelik bir kara saldırısına başladı ve bu süreçte Filistin topraklarının en büyük şehrine adım adım yaklaşıyor. Şehirdeki birçok blok, İsrail-Hamas savaşında yok olmuş durumda.
Şehirde kalan sakinler, güney yönüne doğru ayrılmaları konusunda uyarıldı.
Bu hamle, Orta Doğu’da bir kez daha tırmanan çatışmanın yeni bir aşamasını işaret ediyor ve olası bir ateşkesin gerçekleşmesi daha da zorlaşıyor.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, “Gazze yanıyor” derken, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen bağımsız uzmanlar, İsrail’in Gazze’de soykırım suçladığını bildirdi. Bu iddia, uluslararası alanda giderek artan bir yankı buldu.
İsrail, bu iddiaları kesin bir dille reddederek, raporu “çarpıtılmış ve yanlış” olarak nitelendirdi.
Bu arada, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail’den ayrılarak enerji zengini Katar’a gitti. Katar, geçtiğimiz hafta İsrail’in düzenlediği bir hava saldırısında beş Hamas üyesinin öldürülmesi nedeniyle hâlâ öfkeliydi.
Arap ve Müslüman ülkeler, pazartesi günü yapılan zirvede saldırıyı kınadı, ancak İsrail’e karşı büyük bir eylemde bulunmadı. Bu durum, İsrail’in davranışlarını diplomatik yollarla değiştirme konusundaki zorlukları gözler önüne seriyor.
İsrail, Gazze Şehri’nde yaklaşık 20-30 Hamas militanı kaldığını ve bu bölgedeki tünellerin varlığını sürdüğünü düşünüyor. Gazze Şehri’nden 350,000 kişinin ayrıldığı belirtiliyor.
Palestinliler, Salı sabahı ağır hava saldırıları altında kalırken, Şifa Hastanesi 20 kişinin cesedinin geldiğini ve 90 yaralının tedavi altına alındığını duyurdu.
Ayrıca, Gazze’deki rehinelerin aileleri, Başbakan Benjamin Netanyahu’ya operasyonu durdurması için çağrıda bulundu. Bazı aileler, protesto amacıyla Netanyahu’nun evinin önünde kamp kurarak bekledi.
Hamas, kalan rehineleri ancak Filistinli mahkûmların serbest bırakılması karşılığında bırakacağını açıklamıştı.
Gazze’deki savaş, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın güney İsrail’e saldırmasıyla başlamış ve yaklaşık 1,200 kişinin ölümüne, 251 kişinin rehin alınmasına yol açmıştı. Şimdiye kadar birçok rehin, Katar gibi ülkelerin aracılığıyla yapılan ateşkeslerde serbest bırakıldı.
Son olarak, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel-Fattah el-Sissi, Qatar zirvesinde İsrail’i “düşman” olarak nitelendirerek dikkat çekti. Bu, Mısır’ın 1979’dan bu yana İsrail’e karşı kullandığı ilk düşmanlık tanımıydı.