Avustralya, “Gazze’deki savaş hemen sona ermeli” çağrısında bulunan 25 ülke ile birlikte hareket ederek, sivil halkın yaşadığı acıların “yeni derinliklere” ulaştığını bildirdi. Dışişleri Bakanı Penny Wong ve İngiltere, Fransa, Yeni Zelanda gibi ülkelerin dışişleri bakanları, Pazartesi akşamı yaptıkları ortak açıklamada, İsrail’in Gazze’deki sivillere temel insani yardımları reddetmesini “kabul edilemez” olarak nitelendirerek, uluslararası insani yardım yasalarına uyması gerektiğini vurguladılar.
“İsrail hükümetinin yardım dağıtım modeli tehlikeli, istikrarsızlığı körüklüyor ve Gazelilerin insan onurunu elinden alıyor,” diyen bakanlar, Avrupa Birliği eşitlik, hazırlık ve kriz yönetimi komiseri ile birlikte ortak bir bildiri yayınladılar.
Bildiriye göre, insani yardımın damla damla verilmesi ve en temel ihtiyaçları olan su ve gıda için yardım arayan sivillerin, çocuklar dahil, inhuman bir şekilde öldürülmesi kınandı.
Grup, Hamas’ın rehine tutma eylemlerini de kınayarak, İsrail’den yardım kısıtlamalarını kaldırmasını ve Birleşmiş Milletler ile sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmasını talep etti. Yardım almak isteyen yüzlerce Filistinlinin, tartışmalı bir ABD ve İsrail destekli yardım kuruluşu ile diğer dağıtım merkezleri yakınında vurulduğu bildirildi.
İsrail ordusu, “acil bir tehdidi ortadan kaldırmak için” uyarı ateşi açtığını belirtse de, Filistinlilerin bildirdiği ölü sayısını sorguladı. İnsani Yardım Vakfı, çoğu şiddetin kendi alanlarında gerçekleşmediğini savundu.
İsrail Savunma Bakanı’nın, yüz binlerce Filistinliyi Mısır sınırındaki kapalı bir alana yerleştirme planına da değinildi. İnsan hakları grupları bu planın, insanlık dışı koşullar yaratacağı ve Filistinlileri kaçmaya zorlayacağı konusunda kaygılı. Önceki İsrail Başbakanı Ehud Olmert de bu planı bir toplama kampına benzetti.
Yabancı bakanlar, sivil halkın korunmasını ve uluslararası insani hukuk yükümlülüklerine uyulmasını talep ederken, “Filistin nüfusunun ‘insani şehir’ olarak adlandırılan bir alana tahliye edilmesi tamamen kabul edilemez,” dediler.
Ölü sayısının 59,000’i aştığı belirtilirken, bu sayının yarısından fazlasının kadın ve çocuklardan oluştuğu kaydedildi. Birleşmiş Milletler, nüfusun yüzde 90’ının yerinden edildiğini ve benzer oranda yapının zarar gördüğünü tahmin ediyor.