Kathmandu’dan Lima’ya kadar, gençlerin öncülüğündeki ayaklanmalar, binlerce kişiyi ekranlardan sokağa dökerek hesap verebilirlik, değişim ve bazı durumlarda hükümetlerin devrilmesi taleplerini gündeme getiriyor.
Bu Gen-Z protestocular, farklı geçmişlere sahip ve çeşitli talepleri bulunuyor.
Ancak ortak bir tema var: Artan eşitsizlik ve dışlanma, gençlerin gelecek umutlarını yok ediyor ve ilerlemenin tek yolu, bozulmuş sosyal sözleşmeyi doğrudan ele almak.
Bu hafta boyunca, Fas’ın çeşitli şehirlerinde “GenZ 212” adı altında toplanan gençlerin öfkesi sokakları sarstı. Genellikle öğrenciler ve işsiz mezunlar tarafından yönlendirilen protestocular, hükümetin 2030 Dünya Kupası altyapısına milyarlarca yatırım yaparken sağlık, eğitim ve sosyal adalet taleplerinin göz ardı edildiğini savunuyorlar.
Stadyumlar ve lüks oteller yükselirken, hastaneler aşırı kalabalık ve kırsal alanlar yetersiz hizmet alıyor. Fas’taki eğitim sistemi uzun süredir yetersiz finansmanla boğuşuyor ve mezunlar için iş bulma olanakları oldukça kısıtlı. Genç işsizlik oranı %36 seviyelerinde; her beş üniversite mezunundan biri iş bulamıyor.
Protestolar, Agadir kıyısında yapılan rutin sezaryen operasyonları sonrasında birkaç hamile kadının ölmesiyle ateşlendi ve bu durum sağlık sisteminin çöküşünü gözler önüne serdi.
Hükümetin yanıtı sert ve hızlı oldu: Üç kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı. Olay yerine gönderilen isyan polisleri, büyük şehirlerde güç kullanarak çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Başbakan Aziz Akhannouch, Perşembe günü hükümetinin protestocuların talepleriyle “ilgili” olduğunu ve “diyalog ve tartışmaya” açık olduğunu belirtti. Cuma günü, GenZ 212 hükümetin istifasını talep etti.
Ancak protestolar sona ermiyor.
Güneyde, Madagaskar’da gençlerin öncülüğündeki huzursuzluk devam ediyor. Bu hafta boyunca, su sıkıntıları ve kesintili elektrik nedeniyle genç protestocular şehirleri doldurdu.
Protestolar hızla sistemsel reform taleplerine dönüştü ve göstericiler, 2009 darbesiyle iktidara gelen Başkan Andry Rajoelina’nın istifasını istedi.
Rajoelina, bu hafta hükümeti feshederek “Çağrıyı duydum, acıyı hissettim,” dedi. Ancak otoriteler muhalefeti bastırmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler, Pazartesi günü en az 22 kişinin öldüğünü ve 100’den fazla kişinin yaralandığını bildirdi.
Peru’da ise, genç gösteriler 20 Eylül’de hükümetin bir emeklilik yasasındaki reformları açıklamasının ardından başladı. Protestolar, yolsuzluk, baskı ve artan suçla ilgili daha geniş taleplere dönüştü.
Peru liderinin onay oranları %2.5’e düştü; hükümetin onay oranı ise %3. Bu durum, ekonomik kaygılar, yolsuzluk skandalları ve 2022 sonlarında göreve geldikten sonra birçok protestocunun ölümü üzerine oluşan öfkeyi yansıtıyor.
Gen Z’nin Eylül ayında Nepali hükümetini devirmesi, bu huzursuzluğun bir parçası. Sosyal medya yasağına karşı başlayan protestolar, hızla yolsuzluk ve ekonomik durgunluğa karşı geniş bir isyana dönüştü.
İlk 48 saat içinde en az 22 kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı; göstericiler hükümet binalarını ateşe vererek başbakanı devirdi.
Bu, Güney Asya’da son zamanlarda yaşanan Gen Z hareketlerini yansıtıyor: 2024’te Bangladeş’te gençler, 15 yıldan fazla iktidarda kalan Sheikh Hasina’yı devirdi; 2022’de ise Sri Lankalı gençler, ülkenin siyasetine 20 yıl boyunca hakim olan Rajapaksa ailesini sona erdirdi.