William Li, işte olan eşinden yangın ihbarı aldığında saat 15:00’tan sonraydı. Eşi, onların yaşadığı binanın alevler içinde olduğunu duyduğunu bildirmişti.
Li, 2. kattaki dairesinde alarmlar çalmadığını, duman kokusu hissetmediğini düşündü ve dışarı çıkmadan önce pijamalarını değiştirmeye karar verdi. Ancak, eşiyle yaptığı konuşmadan sekiz dakika sonra kapısını açtığında, kalın, siyah dumanla karşılaştı.
“Gözlerim karardı,” dedi Li, yaşadığı korku dolu anları paylaşarak. “Ciddi bir tehlikede olduğumu düşündüm.”
Hong Kong’un Wang Fuk Court kompleksinde başlayan yangın, 40 saatten fazla sürdü ve sekiz binadan yedisini etkisi altına alarak en az 128 can aldı. Bu, 1948’den beri Hong Kong’un en ölümcül yangını oldu.
Yangın iskeleler üzerinden yayıldı
Li’nin dairesinin yakınında başlayan yangın, inşaat için kurulan bambu iskeleler aracılığıyla hızla yayıldı. Yangın, camları kırarak içeri doldu ve rüzgar alevlerin başka binalara sıçramasına neden oldu.
Yetkililer, iskelelerin yangın güvenliği standartlarına uyup uymadığını araştırırken, yangına neden olan faktörleri de inceliyor.
Olayın ardından, inşaat şirketi yöneticileri ve mühendislik danışmanları dahil olmak üzere üç kişi gözaltına alındı.
Wang Fuk Court, 1970’lerin sonlarında “yeni bir şehir” olarak belirlenen Tai Po’da yer alıyor. Bu bölge, Hong Kong’un 7.5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 300.000’ine ev sahipliği yapıyor.
Hong Kong’un karmaşası içinde sakin bir mahalle
Li, küçük yaşlardan beri bu komplekste yaşamaktaydı. Yangın çıkmadan yarım saat önce dairesini terk eden 70 yaşındaki Ding Chan, arkadaşlarından gelen panik dolu telefonlarla yangından haberdar oldu.
Chan, geri döndüğünde alevlerin hızla yayıldığını görünce şok oldu. “Hayatım boyunca böyle bir yangın görmemiştim,” dedi.
Chan ve eşi, yangının etkileriyle başa çıkmak zorunda kaldı. Onlar için öncelikli sorun, yıllarca ödedikleri evlerinin artık yaşanamaz hale gelmesiydi. Chan, “Nereye gideceğiz?” diye sordu.
Geçici olarak bir otelde kalıyorlar, ancak gelecekleri konusunda belirsizlik yaşıyorlar.
Li, yaşadığı zor anları sosyal medyada paylaşarak toplulukla dayanışma içinde olmayı umduğunu ifade etti. Paylaştığı yazı, kısa sürede binlerce yorum ve paylaşım aldı.
Li, kurtuluşu için yardım beklerken, çocukları ve eşiyle tekrar bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. Ancak, çoğu sakin gibi o da, belirsiz bir gelecekle yüzleşmek zorunda kaldı.
Hong Kong halkının gösterdiği dayanışma ve yardımseverlik, bu zorlu zamanlarda önemli bir destek sağlıyor.




