Dünya ekonomisi, Donald Trump’ın ticaret savaşının küresel piyasalar üzerindeki olumsuz etkileriyle, 2008’den bu yana en zayıf büyüme yılına doğru ilerliyor. Ayrıca, 1960’lardan bu yana en kötü on yılın yaşanması bekleniyor.
Dün sabah Dünya Bankası tarafından yayımlanan yeni bir analiz, küresel büyümenin 2025 yılında yalnızca yüzde 2.3 olacağını öngördü. Bu, geçen yılki yüzde 2.8’lik büyümeden daha düşük ve 2008’den sonraki en düşük seviyeyi ifade ediyor.
Dünya Bankası’nın bu yılın başlarında yaptığı tahminlerle kıyaslandığında, büyüme beklentisinin önemli ölçüde aşağı yönlü revize edildiği görülüyor. O dönem, yıllık büyümenin daha yüksek olan yüzde 2.7 civarında olacağı tahmin edilmekteydi.
Tahmin, Trump’ın göreve başlamasından önce yapıldı ve ardından yaşanan ticaret savaşları, Amerika’nın müttefikleri ile diğer büyük ticaret ortaklarını etkiledi.
Dünya Bankası’nın 138 sayfalık raporu, ABD başkanının ismini geçirmese de, ticaret gerginliklerinin zayıflayan ekonomik büyümenin ana etkenlerinden biri olduğunu vurguluyor.
Raporda, “Son yıllardaki olumsuz şokların ardından, küresel ekonomi büyük bir baş rüzgarıyla karşı karşıya; artan ticaret gerginliği ve politik belirsizlikle birlikte,” ifadesi kullanılıyor.
“Bu durum, dünyanın çoğu ekonomisinde beklentilerin kötüleşmesine neden oluyor,” deniliyor.
Dünya Bankası, tarifelerin yarıya indirilmesi durumunda büyümenin 0.2 puan artacağını tespit etti.
Ayrıca, ticaret gerginliklerinin hafiflemesi beklenirken, durumun daha da kötüleşme riski de yüksek.
Raporda, “Görünüm üzerindeki aşağı yönlü riskler, ticaret engellerinin artması, sürekli politik belirsizlikler, yükselen jeopolitik gerilimler ve iklim olaylarının sıklığının artması” gibi unsurları içeriyor.
Ekonomik büyümenin, geçen yılki seviyesine ulaşması beklenmiyor ve 2023’te görülen yüzde 3.3’lük büyüme oranına ulaşması ise mümkün görünmüyor.
Eğer bu tahminler doğru çıkarsa, 2020’ler, 1960’lardan bu yana en zayıf ekonomik on yıl olarak kaydedilecek.
Rapor, “Altı ay önce, ‘yumuşak iniş’ görünüyordu; küresel ekonomi, son yıllarda yaşanan olağanüstü felaketlerin ardından istikrar kazanıyordu,” ifadelerini içeriyor.
Ancak o zaman geçti. Bugün dünya ekonomisi tekrar bir türbülansa girmiş durumda.
“Hızlı bir düzeltme yapılmadığı takdirde, yaşam standartlarına zarar verme riski oldukça yüksek,” deniliyor.
