Polonyalı bir kadın, kaybolan İngiliz kız Madeleine McCann’ın ailesine iki yıl boyunca rahatsızlık vermekten altı ay hapis cezasına çarptırıldı; ancak daha ciddi bir suçlamadan, aileyi taciz etmekten aklandı.
Julia Wandelt, 2007 yılı Mayıs ayında, ailesiyle birlikte tatilde bulunduğu Portekiz’in Algarve bölgesinde kaybolan Madeleine olduğunu iddia etmişti. Wandelt’ın McCann ailesiyle hiçbir akrabalık bağı olmadığını gösteren “kesin bilimsel kanıtlar” mahkemede sunuldu. Bu durum, Wandelt’ın duruşmada ağlamasına neden oldu.
24 yaşındaki Wandelt, Madeleine’in ebeveynleri Kate ve Gerry’yi e-postalar, mesajlar ve telefon görüşmeleri ile taciz etmekle suçlandı. Wandelt ve iddialarını desteklediği öne sürülen 61 yaşındaki Karen Spragg, jüri tarafından McCann’lara yönelik taciz suçlamasından beraat etti.
Wandelt, harassman suçundan mahkum edilerek en yüksek altı ay ceza aldı ve bu sürenin büyük kısmını zaten hapiste geçirdi. Yargıç Johannah Cutts, Wandelt’a deportasyon bildirimi verildiğini de belirtti. Ayrıca McCann ailesiyle iletişim kurmasını yasaklayan süresiz bir koruma emri verildi.
Kate ve Gerry McCann, “Sonuçtan memnun değiliz” şeklinde bir açıklama yaparak, Madeleine’in kaybolmasıyla ilgili bilgisi olanları polise bildirmeleri çağrısında bulundu. Ayrıca, Wandelt’ın uygun bakım ve destek almasını umduklarını ifade ettiler.
McCann ailesinin yaşadığı sıkıntı, Kate McCann’ın mahkemede verdiği ifadeyle de ortaya kondu. Wandelt’ın, Aralık 2024’te evine yaklaşarak kendisinin kızı olduğunu iddia etmesi, Kate McCann’ı rahatsız etti. Wandelt, duruşma süresince zaman zaman gözyaşlarını tutamadı.
Wandelt, duruşmada McCann’lara zarar vermek istemediğini, sadece kaybolan kızları olup olmadığını öğrenmek istediğini savundu. Madeleine’in ebeveynleri, kızlarının bulunması için mücadelelerine devam ediyor ve her yıl kaybolduğu gün bir açıklama yapıyorlar.




