Mahkum katil Susan Neill-Fraser’ın, medyayla iletişim kurmasını engelleyen şartı iptal etme girişimi, siyasi çalkantılar nedeniyle gecikmeler yaşıyor.
71 yaşındaki Neill-Fraser, 2009 yılında Hobart’ta yattıkları tekneden kaybolan partneri Bob Chappell’i öldürmekten mahkum olduktan sonra 13 yıl cezaevinde kaldı.
Masumiyetini sürdüren Neill-Fraser, 2022 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.
Neill-Fraser, medyayla doğrudan veya dolaylı iletişimini engelleyen şartı hukuki olarak sorguladı. Bu şart, “iddia edilen masumiyetini ve/veya haksız mahkumiyetini” dile getirmesini kısıtlıyor.
Konuyla ilgili dava, bugün Tazmanya Yüksek Mahkemesi önüne geldi.
Dava, 10 Eylül’de tekrar görüşülmek üzere ertelendi; burada esas bir duruşma tarihi belirlenmesi umuluyor.
Neill-Fraser’ın avukatı Patrick Coleridge, davada bazı gecikmeler yaşandığını belirterek, sürecin uzadığını ifade etti.
İnsan Hakları Hukuk Merkezi, Nisan ayında “kısıtlayıcı” şartla ilgili hukuki süreç başlattığını açıkladı.
Tazmanya Şartlı Salıverme Kurulu’nu temsil eden avukat Simon Gates, mahkemeye nezaket gereği geldiğini ve başsavcıdan talimat almadığını aktardı.
Tazmanya’nın kamusal sektörü, bir seçim sonrası geçici durumda bulunuyor; milletvekilleri önümüzdeki hafta Liberallerin mi yoksa İşçi Partisi’nin mi yönetimde kalacağını oylayacak.
Coleridge, şartlı tahliye kurulundan daha fazla bilgi talep ettiğini belirtti.
Duruşma sonrası, Neill-Fraser’ın destek grubu başkanı Rosie Crumpton-Crook, davanın yavaş ilerlemesinin moral bozucu olduğunu ifade etti.
Neill-Fraser, duruşmada yer almadı ve 2010 yılında 26 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Neill-Fraser, Chappell’e teknede saldırdığı ve cesedini nehirde atarak delilleri yok etmek için tekneyi batırmaya çalıştığı yönünde mahkum edildi.
Büyükanne, mahkumiyetine karşı birçok temyiz başvurusunda bulundu, ancak tümü başarısız oldu.
İnsan Hakları Hukuk Merkezi, medyayla iletişim yasağının anayasaya aykırı olduğunu ve siyasi iletişim özgürlüğünü ihlal ettiğini savunuyor.
2024 yılında düzenlenen bir mitingde Neill-Fraser’ın kızı Sarah Bowles, annesinin şartlı tahliye kısıtlamalarıyla yaşamaya devam ettiğini belirtti.
Bowles, “O, sizinle konuşamıyor, eyaletten çıkamıyor ve hayatında birçok kısıtlama var,” şeklinde konuştu.
