Kanadalı zengin avukat ve tanınmış bir şakacı olan Charles Vance Millar, 31 Ekim 1926’da vefat ettiğinde dikkat çekici bir miras yarışması başlattı.
Bir dava üzerinde tartışırken geçirdiği inme sonucu hayatını kaybeden Millar, çocuk sahibi olmayan ve yaşayan ebeveynleri bulunmayan bir bekar olarak, miras bırakacak belirgin varisleri yoktu.
Millar’ın vasiyeti oldukça alışılmadık bir şekilde hazırlandı. “Bu vasiyet, benim bağımlılarım veya yakın akrabalarım olmadığı için alışılmadık ve kaprislidir,” ifadelerini kullandı.
Vasiyetinin merkezinde, ölümünden sonraki on yıl içinde en fazla çocuğa sahip olan Toronto kadınlarına büyük bir miras verme sözü bulunuyordu. Bu durum, 11 hırslı aile arasında bir yarışmayı başlattı.
Yarışma “Büyük Leylek Derbisi” olarak adlandırıldı. On yılın sonunda, dört anne ödülü paylaştı; hepsi de on yıl içinde dokuz çocuk doğurmuştu.
Yarışmaya katılan yedi anne ise, mahkeme kararıyla hayatta kalmayan çocuklar veya gayri meşru doğan çocukların sayılamayacağı gerekçesiyle diskalifiye edildi. Her biri 110,000 Kanada Doları aldı.
Üç kadın, şehir hükümetinden aldıkları mali destekleri geri ödemek zorunda kaldı. Millar’ın bu yarışmayı düzenlemesinin, doğum kontrolünü teşvik etme amacı taşıdığı düşünülüyordu.
O dönemde Kanada’da doğum kontrolü yasaktı, bu da kadınları istemedikleri veya destekleyemeyecekleri çocuklar doğurmaya zorladı. Millar’ın bu durumu provoke etmek istediği sanılmaktaydı.
Millar, kamu ahlakına karşı alaycı bir tutum sergileyen biri olarak biliniyordu. Vasiyetinde, Ontario Yarış Kulübü’ndeki hisselerini anti-at yarışı savunucularına bırakmıştı.
Toronto’daki her Protestan papazı, birlikte sahip olduğu bir bira fabrikasında hisse alırken, belirli isimleri dışlayarak ironi dolu bir miras bırakmıştı.


 
							



 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					 
					