Üç çocuk babası Joe*, müdahale emri alana kadar kendisinin istismarcı olduğunu fark etmediğini itiraf ediyor.
“Okuduğumda ne kadar kalp kırıcıydı; ona maddi durumu kötü yönetmekle suçlayarak parayı kontrol etmeye çalışmak, sözlü istismar yapmak ve arkadaşlarını evine gelmekten rahatsız hissettirmek, onu izole etmek gibi şeyler yaptığımı öğrendim,” diyor Joe.
Joe, aile içi şiddetin sadece fiziksel şiddet olduğunu düşündüğünü ancak duygusal ve maddi istismar kavramlarının farkında olmadığını belirtiyor.
Salvatore* da benzer bir deneyim yaşadı. Öfkeliyken yaptıklarından endişelenmeye başladığını ifade ediyor.
“Zihin oyunları oynuyordum ve pasif-agresif olmak benim en büyük silahımdı,” diyor. Salvatore, ebeveynlerinden öğrendiği küçümseme, bağırma ve aşağılamayı tekrarladığını dile getiriyor.
Her iki erkek de Erkek Davranış Değişim Programları’na katıldıklarını ve bu grupların hayatlarını düzene sokmalarına yardımcı olduğunu aktarıyor.
No to Violence CEO’su Phillip Ripper, aile içi şiddet kullanan herkesi aynı şekilde ele almanın büyük bir sorun olduğunu vurguluyor. “Hiçbir insan aynı değildir, ancak farklı erkekler için gerekli olan yanıtları sağlama konusunda yetersiziz,” diyor.
Ulusal Erkek Danışma Servisi, şiddet ve istismar uygulayan erkekler için davranış değiştirme amacıyla 24 saat hizmet veriyor. İletişim için 1300 766 491 numarasını arayabilirsiniz.
Hannah Clarke’ın annesi Sue Clarke, erkeklerin değişme çabalarını duyduğunda mutlu olduğunu ifade ediyor. “Tüm istismarcılar öldürmeyecek,” diyor.
Queensland’de zorlayıcı kontrolün suç haline geldiğini belirten Lloyd, “Beş yıl önce kimse zorlayıcı kontrolün ne olduğunu bilmiyordu,” diyor.
NSW’de de bu durum kanunla tanınmaya başlandı. “Zaman, yaraları iyileştirmiyor,” diyor Sue Clarke.