Dünya genelinde birçok bölgenin “gün sıfırı kuraklık” dönemleriyle karşı karşıya kalması bekleniyor. Bu, aşırı ve eşi benzeri görülmemiş su kıtlığı yaşanacak dönemleri ifade ediyor ve bazı sıcak noktaların 2020’li yıllarda bu durumu yaşayabileceği belirtiliyor. Bu bölgeler arasında Kuzey Amerika’nın bazı kısımları, Akdeniz ve Güney Afrika yer alıyor.
Iklim değişikliğinin, fosil yakıtların yakılmasıyla tetiklendiği biliniyor ve bu durum küresel su döngüsünü dengesiz hale getirerek su kıtlığına yol açıyor.
Pusan Ulusal Üniversitesi’nden iklim bilimci Christian Franzke, yeni araştırmanın bazı sürprizler sunduğunu ifade etti. Araştırmada, gün sıfırı kuraklıklarının ne zaman ve nerede meydana geleceğine dair pek çok iklim modeli kullanıldı.
Bu kuraklık türleri, “şu ana kadar yaşanmamış su kıtlığı olayları” olarak tanımlanıyor. “Musluğu açtığınızda su akmıyorsa,” bu durum gün sıfırı kuraklığı anlamına geliyor.
Kuraklıklar, yağış eksikliği, düşük nehir seviyeleri ve küçülen rezervuarlar gibi çeşitli faktörlerin birleşiminden kaynaklanıyor. Ayrıca, artan su talebi de bu durumu daha da kötüleştiriyor.
Araştırmaya göre, kuraklık riski taşıyan bölgelerin üçte biri, Batı Amerika Birleşik Devletleri gibi, 2020’li veya 2030’lu yıllarda bu durumu yaşayabilir.
Cape Town, 2017-2018 yıllarında ciddi bir kuraklıkla karşı karşıya kaldı ve bu durumu su tasarrufu önlemleri ile aşmayı başardı. Chennai ise 2019’da su kıtlığı tehdidiyle yüz yüze geldi.
Günümüzde birçok şehir, su kaynaklarını korumak için mücadele ediyor. İnsani ihtiyaçlar ve tarım gibi alanlar için su talebi artarken, düşük gelirli toplulukların en çok etkileneceği öngörülüyor.
Araştırma, temiz enerji geçişinin hızlandırılması ve su yönetiminin iyileştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Su kaynaklarının korunması için daha etkili yöntemlerin benimsenmesi büyük önem taşıyor.