11 Mayıs’ta Wests Tigers, önceki iki haftada Dragons ve Sharks’u geride bırakarak üçüncü galibiyetini hedefliyordu.
Benji Marshall’ın takımı için bu, yıldızlarla dolu Melbourne Storm’a karşı AAMI Park’ta oynamanın kolay bir görev olmayacağı belliydi.
Maçın başlama düdüğünden sadece 16 dakika sonra Ryan Papenhuyzen’un hızlı bir hat-trick’i, ev sahiplerinin 64-0’lık galibiyetine giden yolu açtı.
Tigers için bu kayıp, vaatler gösterdikten sonra sert bir gerçeklik kontrolü oldu. Ancak bu sonucun aslında beklenmedik olmadığı söylenebilir.
Son haftalarda Concord’dan çıkan haberler, genç yetenek Lachlan Galvin’ın takımdan ayrılma ihtimali etrafında dönüyordu.
Galvin, Marshall’ın koçluk yöntemlerinden memnun kalmamıştı ve bu durum, kulüpteki huzursuzlukları artırmıştı.
Sonunda, Tigers, South Sydney karşısında kaybettikten sonra bu durumun sürdürülemez olduğu kabul edildi. Kulüpteki huzursuzluk, Shane Richardson ve ekibinin Galvin’ı erken bırakma kararı almasına neden oldu.
Canterbury, Galvin’ı kadrosuna katmak için hızlı davrandı ve bu süreçte yaşanan sorunlar da dikkat çekti.
Ancak, bu yazının asıl konusu, Tigers’ın son üç ayda yaşadığı değişimdir.
Marshall, takımın yeniden inşası için çaba harcarken, Galvin’ın ayrılışı ardından dört maç üst üste kaybetmesine rağmen, takımı bu duruma sokmadı.
Özellikle son haftalarda yaşanan galibiyetler, Tigers’ın yeniden toparlanmaya başladığını gösteriyor. Marshall, bu süreçte takımın ne çalıştığını bulduğunu belirtti.
Takımın toparlanmasında Adam Doueihi’nin katkısı büyük. Doueihi, yeni sözleşme imzaladıktan sonra da takımın liderliğini üstlenmeye devam ediyor.
Bu süreçte Taylan May’in takıma katılmasıyla birlikte, Tigers’ın daha rekabetçi bir hale geldiği görülüyor.
Sonuçta, Tigers taraftarları, takımlarının yeniden umut vermesiyle birlikte, 2026 ve sonrası için heyecan duymaya başladı.