Mars’a insan göndermek, uzayda insanlığın hedeflerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak bu astronotlar kim olacak?
Mars’taki görevlerin üç yıla kadar sürebileceği öngörülüyor. Astronotlar, uzun süreli kapalı alanlarda, sınırlı yaşam alanlarında ve yüksek düzeyde karşılıklı sorumlulukla karşı karşıya kalacaklar.
Böyle bir ortamda, tek tip bir kişinin gerektiği düşünülebilir; örneğin, disiplinli ve kararlı bir “Rambo” ya da “Sarah Connor”.
Ancak bu, durumun tamamını yansıtmıyor.
Yeni araştırmalara göre, aynı şekilde düşünen ve hareket eden bir ekibin bir araya gelmesi, felaketle sonuçlanma riski taşıyor.
Stevens Teknoloji Üniversitesi’nden Iser Pena ve Hao Chen, yaptıkları çalışmada çeşitli kişiliklerin, uzayda başarı için anahtar olduğunu belirtiyor.
Yazarlar, “Kişisel alan ve mahremiyetin yokluğu, stres seviyelerini artırarak ekip uyumunu ve performansını etkileyebilir,” açıklamasında bulundu.
Araştırmacılar, beş kişilik özelliğin – açıklık, titizlik, nevrotiklik, dışa dönüklük ve uyumluluk – mühendis, doktor veya pilot gibi görevlerle nasıl eşleştiğini modelledi. Çeşitli ekiplerin, benzer kişilik tiplerinden oluşan ekiplerden genel olarak daha iyi performans gösterdiği tespit edildi.
Daha düşük stres seviyeleri, gelişmiş performans, uyum ve sağlık sergilediler.
Bu durum, daha geniş bir başa çıkma tarzı ve kişiler arası dinamiklerin, ekiplerin zamanla istikrarını korumasına yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Yazarlar, “İlk kez, psikolojik içgörüleri bir bilgisayar simülasyonu ile birleştirerek 500 günlük bir Mars misyonunu modelledik,” dedi.
Bu yeni yaklaşım, farklı astronot kişiliklerinin ve takım rollerinin, bir ekibin stres ve performansını nasıl etkileyebileceğini keşfetmemizi sağlıyor. Uzaya yapılan bu uzun yolculuklarda astronotların karşılaşabileceği insani zorluklara dair bir bakış açısı sunuyor.