Amerikan şehirlerinde, Washington’da Ocak ayında meydana gelen yolcu uçağı ve askeri helikopterin havada çarpışması sonucu 67 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan olayla ilgili yapılan soruşturmalar, helikopterin olması gereken yüksekliğin üzerinde uçtuğunu ve yükseklik verilerinin yanlış olduğunu ortaya koydu.
Bu bilgiler, Washington’da gerçekleşen Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) oturumlarının ilk gününde paylaşıldı. Soruşturmacılar, Kansas’tan kalkan American Airlines uçağı ile Ronald Reagan Uluslararası Havalimanı üzerinde çarpışan Black Hawk helikopteri arasındaki kazanın sebeplerine dair bilgi edinmeyi hedefliyor.
Oturum, çarpışma anına ait ses ve video kayıtlarının yanı sıra bir animasyon gösterimiyle başladı. Ayrıca, Federal Havacılık İdaresi ve Ordu’nun kazaya nasıl katkıda bulunduğu konusunda tanıklar ve araştırmacılarla soruşturmalar yapıldı.
Helikopterin, Potomac Nehri boyunca uçuş rotasında 61 metrelik yükseklik sınırının üzerinde seyahat ettiği belirlendi. Uçuş veri kaydedici, helikopterin pilotlarının relyon ettiği barometrik altimetreden 24 ila 30 metre daha yüksek uçtuğunu gösterdi. NTSB, benzer altimetre hataları tespit etmek amacıyla aynı birime ait üç helikopter üzerinde testler gerçekleştirdi.
Helikopterin tasarımını üstlenen Dan Cooper, Black Hawk helikopterinin 1970’lerde üretilirken o dönemde yaygın olan bir altimetre tarzı kullandığını belirtti. Daha yeni helikopterler, daha hassas yükseklik verileri sağlamak için hava verisi bilgisayarları ile donatılmıştır.
Ordu yetkilileri, daha eski Black Hawk helikopterlerinin uçuş kılavuzunun, daha önce belgelenmiş olan altimetre farklarını vurgulamadığını ve havaalanları etrafında tipik uçuş ayrımlarının en az 150 metre olduğunu ifade etti. Önceden açıklanan hava trafik kontrol ses kayıtlarında helikopter pilotunun, uçağı gördüğünü ve kaçınacağına dair kontrol kulesine iki kez bildirdiği duyulmuştu.
Ayrıca, FAA’nın çarpışmadan önce Reagan havaalanı çevresinde 85 adet tehlikeli durumun kaydedildiğini gözden kaçırdığı ve ordu helikopterlerinin önemli bir yer belirleme ekipmanı olan ADS-B Out’u kapalı tutarak başkent çevresinde rutin uçuşlar gerçekleştirdiği tespit edildi.
Havacılık avukatı Bob Clifford, hükümete karşı açmayı planladığı davanın bir parçası olarak NTSB’nin, bu kazanın neden olduğu anlık faktörlerin ötesine geçerek Washington hava sahasındaki daha büyük sorunları vurgulamasını umduğunu belirtti.
NTSB, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek oturumların bir “gerçekleri ortaya çıkarma süreci” olacağını ifade etti ve kaza soruşturmasına ait binlerce sayfa belgeleri çevrimiçi olarak paylaşacağını duyurdu.
