Hükümetin sosyal medya yasağı kapsamında yaptırdığı kapsamlı bir araştırma, çevrimiçi yaş doğrulamasının etkili bir şekilde yapılabileceğini, ancak tek tip bir çözümün bulunmadığını ortaya koydu.
Araştırma, kullanılan yönteme bağlı olarak gizlilik riskleri, olası önyargılar ve doğruluk sorunları gibi endişeleri de belirledi.
Rapor, yaş doğrulamasının “özel, verimli ve etkili bir şekilde” gerçekleştirilebileceğini, ancak bunun önünde ciddi teknolojik sınırlamalar olduğunu ortaya koydu.
Siber güvenlik endişeleri ve kullanıcı verilerinin gereksiz yere saklanması ise dikkat çeken diğer riskler arasında yer aldı.
İletişim Bakanı Annika Wells, “Bu rapor, dijital platformların gençleri uygunsuz içerikten korumak için daha iyi teknolojilere erişimi olduğunu gösteren en son delil,” dedi.
Hükümet belgelerine dayalı yaş doğrulamasının güvenli bir şekilde doğru olduğu belirtildi.
Ayrıca, yapay zeka tarafından üretilen sahte belgeleri tespit etmede de başarılı olduğu ifade edildi.
Bazı sağlayıcıların, istenmediği halde fazla veri sakladığına dair endişeler dile getirildi.
Rapor, “bu uygulamalar, düzenleyicilere yardımcı olma amacı taşısa da önemli gizlilik riskleri taşımakta” ifadesine yer verdi.
Yaş tahmininin, kullanıcıların fiziksel veya davranışsal özelliklerini kullanarak yaş tahmini yapma imkanı sunduğu belirtildi.
Rapor, 48 farklı sağlayıcının yaş doğrulama ve tahmin teknolojilerini inceledi.
Facebook, Instagram, TikTok gibi platformlar, 10 Aralık’tan itibaren 16 yaş altındaki kullanıcıların erişimini engellemekle yükümlü olacak.
Aksi takdirde 49.5 milyon dolara kadar para cezası ile karşılaşabilirler.