Nora, ailesinin evini geri almak istiyor. Bu ev, merhum eşi Raymond ile geçirdiği onca yılın anılarını barındırıyor.
Nora’nın kızı Sandra, “Annemi rahat bir emeklilik hayatı sürdürebilmesi için yıllarca çalıştı ve bu da babamın istediği tek şeydi. Babam, vefatından sonra onun iyi olacağı konusunda endişeliydi,” diye belirtti.
Raymond’un ölümünden sonra, Nora’nın diğer kızı Karen, evi sattı ve annesini küçük bir daireye kapattı.
A Current Affair, Karen ile görüştüğünde, “Bu pek iyi bir durum değil,” dedi. Karen ise “Evet, bunu kabul ediyorum ama her şeyin bir nedeni var ve yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum,” yanıtını verdi.
Nora, 80’lerinin ortasında, dul ve oldukça az bir mal varlığına sahip. “Beni yok etmek istedi,” dedi.
Belgelerde, Nora’nın kendisi adına hareket etme yetkisini verdiği belirtiliyor, ancak bu imzanın ne anlama geldiğini bilmediğini savunuyor.
Karen, Nora’nın sevdiği evi, Brisbane’ın güneyinde 1.1 milyon dolara satarken, bu işlem Raymond’un ölümünden altı ay sonraydı.
Sandra, annesinin sevdiği evden yoksun kalmasının kalp kırıcı olduğunu ifade etti.
Karen, A Current Affair’a yaptığı açıklamada, “Mum o mülkten çıkmak istedi,” dedi.
Nora’nın kızı ve torunu, annelerini ziyaret ettiklerinde yaşam koşullarına inanamadılar. Sandra, “Mutfakta yemek yapacak hiçbir alet yoktu, eşyası yoktu,” dedi.
Nora’nın, karanlık bir odada, tek kişilik bir yatakla yaşadığı belirtildi.
Bu durum üzerine Sandra ve Charly, Nora’yı yanlarına aldılar. Charly, “Sürekli ağlıyordu,” dedi.
Nora, avukat tutarak, Karen’ın mülküne bir ihtiyati tedbir koydurdu. Avukatı, “Nora’nın güvenliği ve finansal kaynakları yok,” diyerek, umudunun Karen’ın doğru olanı yapması olduğunu belirtti.