Avustralya’da, sarkoma ile mücadele eden hastaların umut verici yeni kanser tedavilerinden mahrum kalmamaları için yeni bir proje başlatıldı.
Sarkoma, nadir bir kanser türü olarak kabul edilmekte olup, geçen yıl 2650 yeni vaka bekleniyordu.
UNSW Moleküler Biyoloji Merkezi Direktörü ve Omico kurucusu Profesör David Thomas, “Sarkoma hastalarının beş yıllık sağkalım oranı yaklaşık %65, yani tanı konan her 100 kişiden 35’i hayatını kaybediyor,” dedi.
Bu kanser türü genellikle kemik veya kas, yağ ve kıkırdak gibi yumuşak dokularda başlar.
Profesör Thomas, “Nadir olmaları ve standart tedavilere dirençli olmaları nedeniyle daha iyi bir yaklaşım geliştirmemiz gerekiyor,” şeklinde konuştu.
Hükümet ve özel sektörden 185 milyon dolar destek alan Omico, hastaları hedefe yönelik tedavilere yönlendiren ücretsiz genetik profil oluşturma hizmeti sunuyor.
Yeni projenin amacı, sarkoma hastalarının geri planda kalmamasını sağlamak ve tedavi yöntemlerinin neden bazı hastalarda etkili olduğunu araştırmak.
Araştırmacılar, B7-H3 gibi belirli proteinlerin, yaygın kanser denemelerinde umut verici sonuçlar gösterdiğini ve bu durumun sarkoma hastaları için de yardımcı olup olamayacağını inceleyecek.
Kooper Rice-Brading’in mirası ve hastalıktan kaybedilen iki genç adamın anısına desteklenen bu projeden Profesör Thomas oldukça umutlu.
Kaela Graham-Bowman, Omico’nun sağladığı genetik taramanın kendisine büyük bir umut verdiğini belirtiyor. 29 yaşındaki iki çocuk annesi, dört yıl boyunca yoğun kemoterapi, radyoterapi ve akciğerindeki tümörler için cerrahi tedavi gördü.
Kaela, moleküler testler sonucunda hedefe yönelik bir tedaviye yönlendirildiğini ve bunun kendisi için bir umut ışığı olduğunu söyledi.
“Çocuklarım ve geleceğim için savaşmak adına elimden gelen her şeyi yapıyorum,” diyen Kaela, bu hastalığa dair farkındalığın artırılmasını ve daha fazla fon sağlanmasını talep ediyor.