Ayrıca, doğum yapan annelerin %26’sının artık 35 yaşın üzerinde olduğu tespit edilmiştir.
Bu durum, ABD ve Birleşik Krallık’taki benzer eğilimlerle paralel bir seyir izliyor ve her üç ülkede de doğum oranları düşüş göstermektedir.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Anya Arthurs, daha yaşlı annelerin sağlık sorunları ve komplikasyonlar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu belirtti.
Dr. Arthurs, “Daha yaşlı annelerde gestasyonel diyabet, yüksek tansiyon ve sezaryen oranlarının arttığını görüyoruz,” dedi.
Bu durum, Avustralya’nın sağlık ve doğum sisteminin, yaşamın ilerleyen dönemlerinde doğum yapmanın getirdiği sorunları tedavi edebilmesi için hızlı bir şekilde adapte olması gerektiğini ortaya koyuyor.
Rapor, Avustralya’nın sezaryen doğumları teşvik eden modelini eleştiriyor ve bu durumun, annenin en iyi sağlık çıkarlarına uygun olmayan sezaryen doğumlarının artmasına yol açtığını savunuyor.
Yerli annelerin ölüm oranlarının, ulusal ortalamanın üzerinde olduğu da raporda yer aldı.
Yazarlar, Avustralya’nın “ebe merkezli” bir bakım modeline geçmesi gerektiğini ve bu modelin, annelerin sağlık kararlarında daha fazla söz sahibi olmasını sağlayarak daha iyi bir bakım sunacağını vurguladı.
Son olarak, hükümetlerin ve sağlık sistemlerinin, eşitlikçi, kültürel olarak güvenli ve değişen ihtiyaçlara yanıt veren doğum bakımına odaklanmaları çağrısında bulunuldu.