Şehir ve yoğun yerleşim alanlarında yaşayan Avustralyalılar, mobil kapsama alanlarını genellikle göz ardı edebiliyor. Ancak şehirden veya kasabadan sadece kısa bir mesafe uzaklaştığınızda, bağlantının zayıflamaya başladığı gerçeği ortaya çıkıyor.
Farklı kaynakların verilerine göre, Avustralya’nın yalnızca %25-30’unun mobil kapsama alanına sahip olduğu belirtiliyor.
Bugün, Telstra “Telstra Uydu Mesajlaşma” hizmetini başlatarak, standart bir cep telefonunun Telstra ağına SpaceX Starlink uydu ağı üzerinden bağlanmasını sağlıyor. Yeni Starlink uydularının “doğrudan hücre” yetenekleri ile Avustralya üzerinde fırlatılmasıyla bu hizmet devreye alındı.
Telstra, bu hizmeti birkaç aydır test ediyordu ve bugün itibarıyla müşterilerine açtı. Optus, SpaceX ile bir anlaşma yapan ilk şirket olmasına rağmen, teknolojinin sertifikasyon süreci uzun sürdü ve bu da Telstra’nın devreye girmesine fırsat tanıdı.
Vodafone da alternatif bir uydu sağlayıcısıyla bu teknolojiyi test ediyor. Ancak şu anki hizmet sadece SMS mesajlaşma ile sınırlı ve yalnızca en son Samsung Galaxy S25 ile çalışıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde T-Mobile, daha eski Samsung telefonları ve son birkaç yıl içindeki iPhone’lar gibi birçok cihazla bu hizmeti test ediyor. Diğer cihazların uyumluluğu için Telstra ağı üzerinde yazılım güncellemesi ve onay gerekecek.
Telstra müşterileri, Telstra’nın geleneksel kapsama alanının dışına çıktığında, telefonları gökyüzüne doğrudan bir görüş açısına sahip oldukları sürece “Telstra SpaceX” ağını görecekler.
Bugün, bu hizmet yalnızca SMS göndermeye olanak tanıyor. Acil durum çağrıları için bir uygulama bulunmamakta; ancak bu sayede arkadaşlarınız ve ailenizle iletişim kurabilmek mümkün. 2026 yılı civarında çağrı yapma ve veri erişiminin de sağlanması bekleniyor.
Avustralya gibi geniş, nüfus yoğunluğu düşük bir ülke için bu, iletişim ağlarımızda devrim niteliğinde bir değişim sağlıyor.