Altın fiyatlarının rekor seviyelere ulaşması, Avustralya’nın mineral endüstrilerine ve genel ekonomiye büyük katkı sağlaması bekleniyor.
Bu hafta değerli metalin fiyatı, son aylarda yüzde 50’den fazla artarak ilk kez 4000 ABD Doları (6071 Avustralya Doları) barajını aştı.
Spot altın fiyatı, Çarşamba günü (Perşembe AEST) ABD’de 4044,05 ABD Doları seviyesine yükseldi.
Altın, ekonomik belirsizlikler ve enflasyon kaygıları dönemlerinde savunma amaçlı bir yatırım aracı olarak değerlendiriliyor.
Avustralya hükümeti, rekor fiyatların madencilik kârlarındaki düşüşü dengelemeye yardımcı olacağını öngörüyor.
Yüksek fiyatlar ve artan ihracat hacimlerinin, 2025-26 mali yılında altın gelirlerini 60 milyar dolara ulaştırması bekleniyor.
Bu durum, bu mali yıl beklenenden zayıf olan LNG fiyatlarının etkisini kısmen dengeleyecek.
Kaynaklar Bakanı Madeleine King, altın ve lityum gibi kritik minerallerin, bazı emtia fiyatlarındaki düşüşlere karşı kaynaklar sektörünü koruyacağını belirtti.
“Altın keşfi bu ulusun temellerini attı ve altın madenciliği bugün bile ekonomimize zenginlik ve istihdam katmaya devam ediyor,” dedi.
Altın ve hisse senetleri yükselişte
Bu yıl değerli metaldeki kazançlar, Eylül 11 terör saldırıları, 2008 finansal krizi ve pandemiden sonraki dönemleri aşarak tarihi bir zirveye ulaştı.
Altın, bu yıl şimdiye kadar yüzde 54 artış gösterdi ve 1979’dan bu yana en iyi yılına hazırlanıyor.
Bu durum, ABD’nin çift haneli enflasyon ve enerji krizi ile başa çıktığı bir döneme denk geliyor.
Bugünkü altın fiyatlarındaki artışın ilginç yanı, ABD borsa piyasasının da yükseliş göstermesiyle aynı zamana denk gelmesi.
Yatırımcılar, yapay zekanın potansiyeline kapılarak, borsa piyasasını yukarı çeken büyük teknoloji şirketlerine yöneliyor.
David Kotok, Cumberland Advisors’ın kurucu ortağı, “Borsa ve altın, çok farklı ritimlerde ilerliyor,” dedi.
Altın rallisi, ekonomi ile ilgili belirsizlikler ve enflasyon kaygılarıyla bağlantılıdır. Enflasyon, ABD Merkez Bankası’nın yüzde 2 hedefinin üzerinde kalmaya devam ediyor.
ABD, tarifeleri Büyük Buhran’dan bu yana en yüksek seviyeye çıkardı ve Japonya’nın yeni başbakanı daha düşük faiz oranları ve daha fazla borç alımını onayladı.
Altın, bu ay şu ana kadar yüzde 5 artış gösterdi. ABD hükümetinin kapanması, yatırımcıları ve Fed yetkililerini ekonomi durumu hakkında belirsizliğe sürüklüyor.
Bu bağlamda, yatırımcılar tek bir hükümete bağlı olmayan bir varlık olarak altına yöneliyor.
Altın fiyatlarındaki yükselişin en büyük nedenlerinden biri, ABD dolarının son yılların en kötü performansını sergilemesi.
Doların zayıflığı, yatırımcıların yeşil paranın küresel güvenli liman statüsünü sorgulamasına neden oluyor.
Dünya genelindeki merkez bankaları da altına yöneliyor.
Bu durum, Washington’un Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle Moskova’nın ABD’deki varlıklarını dondurmasıyla daha da artış gösterdi.
Goldman Sachs, bu hafta müşterilerine altının gelecek yıl sonunda 4900 ABD Dolarına ulaşacağını öngördüğünü bildirdi.
Wall Street bankası, merkez bankalarından, perakende yatırımcılardan ve Fed’in olası faiz indirimlerinden gelen güçlü alımları gerekçe gösterdi.
Hedge fonu milyarderi Ken Griffin, bu hafta Bloomberg’e verdiği demeçte, “Yatırımcıların altını ABD dolarından daha güvenli bir alternatif olarak görmesi endişe verici,” dedi.