Kanlı Kurt Dağı, 1 Kasım 1936’da Çin sinemalarında gösterime girdiğinde kalıcı bir etki yaratacağı düşünülmüyordu.
Film, kanlı kurtlar tarafından kuşatılan bir köyün hikayesini anlatıyordu. Görünüşte basit bir korku filmi olarak değerlendirilen yapım, Japonya’nın Mançurya’yı işgali için ince bir alegori olarak yorumlandı.
Ancak film, katıldığı oyuncular arasında bir yıldız doğumuna vesile oldu.
Bu aktris, sahnedeki diğer oyuncuları gölgede bırakan Li Lili’ydi; o, Çin’in en çok sevilen aktrislerinden biri haline geldi.
Ancak Li’nin başarısı, onunla birlikte rol alan Lan Pang için kötü bir haber oldu.
Bir sonraki yıl Şanghay’dan ayrılan Lan, ismini Jiang Qing olarak değiştirdi ve sıkı bir komünist haline geldi.
Parti lideri Mao Zedong ile tanışıp evlendi, ancak Mao zaten evliydi.
Başlangıçta siyasi güç kullanması yasak olmasına rağmen, Jiang, Komünist Parti içinde güçlü bir figür haline geldi.
Kendi sözleriyle, kocasının “saldırı köpeği” oldu.
Kültürel Devrim sırasında, parti yetkililerinin ve ailelerinin tutuklanması, işkence edilmesi ve hatta öldürülmesi için planlar yaptı.
Jiang’ın nefretinin hedefi sadece mevcut rakipleriyle sınırlı değildi.
Jiang’ın emirleri doğrultusunda, Li Lili ve eşi ihanetle suçlandı ve işkenceye uğradı.
Li’nin kafası devrimci Kızıl Muhafızlar tarafından traş edildi.
Bu arada, eşi işkence altında hayatını kaybetti ve cesedi ailesine teslim edilmedi; sadece gözlükleri geri verildi.
Jiang, devlet politikalarındaki güçlü konumuna rağmen, Çin halkı arasında pek sevilmedi.
Mao’nun ölümünden bir ay geçmeden Jiang tutuklandı.
Altı haftalık tartışmalı bir televizyon davasının ardından ölüm cezasına çarptırıldı.
Cezası indirilse de, hayatının büyük bir kısmını hapiste geçirdi.
1991’de intihar etti ve cenazesi yapılmadı.
Bu yıl, Li Lili, Çin Sinema Sanatları Akademisi tarafından onur ödülü aldı.
Çin sinemasının sessiz döneminin son yaşayan yıldızı olan Li, 2005 yılında kalp krizi nedeniyle 90 yaşında hayatını kaybetti.




