Avustralyalılar, ikinci günün skorunu kontrol etmek için uyandıklarında, gördüklerine inanamayabilirlerdi. Bu, bir bakıma ilk günün yansımasıydı. Yirmi sekiz wicket düştü ve çöküşler ardı ardına yaşandı.
Kagiso Rabada, topu eline aldığında yine sahneye çıktı ve Pat Cummins, Lord’s’taki bir Test’te kaptan olarak en iyi istatistiklerini elde ederek Bob Willis’i geride bıraktı.
Cummins, aynı zamanda Test maçlarında 300 wicket alan sekizinci Avustralyalı bowler oldu. Gün boyunca kötü batting veya olağanüstü bowling, ana odak noktasıydı.
Ne oluyor burada?
İlk iki günde toplam 28 wicket alındı. Bu Test, en iyilerin en iyisi olarak adlandırılıyor fakat batıdan gelen performans bunu yansıtmıyor.
Beau Webster, ilk innings’te 72 koşu yaparak takımının en çok koşu atan oyuncusu oldu; ancak Güney Afrika, bir ‘not out’ kararını gözden geçirmediği için bu başarıya ulaşması şans eseri oldu.
Kevin Pietersen, Avustralya’nın ikinci günün son oturumunda 7-113 durumundayken şaşkınlığını dile getirdi. “Bu kadar hızlı bir şekilde wicket düşmesini anlamakta zorlanıyoruz,” dedi.
Aussie rookie’nin büyük zaafı ortaya çıktı
Beau Webster, güçlü bir başlangıç yapmış olmasına rağmen, Güney Afrika’nın belirlediği bir zayıflığı yakalamış gibi görünüyor. Topu padine doğru açarak başarı sağladılar.
İlk innings’te 8 koşuda bir lbw kararıyla kurtulmasına rağmen, ikinci innings’te aynı şekilde yakalandı. Lungi Ngidi, onu tuzağa düşürdü ve Webster, itiraz etmesine rağmen çıkmadı.
Marnus için sorunlar belirlendi
Marnus Labuschagne’in en büyük sorunu ‘niyet’ olarak öne çıkıyor. İkinci innings’te 7 koşudan 15’e çıkmasına rağmen, sonunda 22 koşuda 64 topla kalakaldı.
Matthew Hayden, Labuschagne’in teknik sorunlarına dikkat çekti. “Son iki yılda benzer pozisyonlarda yakalandı,” diyerek eleştirdi. “Başlama pozisyonu, topa yaklaşımında sorun var,” dedi.
Hayden, Labuschagne’in kalıcı sorunlarının teknik zaaflardan kaynaklandığını belirtti. “Hedefi çok uzakta bırakıyorsun,” şeklindeki eleştirisiyle, oyuncunun performansındaki boşluklara dikkat çekti.
