İsrail, bu sabah erken saatlerde İran’ın başkenti Tahran’a gerçekleştirdiği saldırılarla, ülkenin nükleer programını hedef aldı. Saldırılar sonucunda en az iki üst düzey askeri yetkilinin öldüğü bildirildi. Bu gelişme, iki düşman Orta Doğu ülkesi arasında tam ölçekli bir savaş riskini artırdı.
İran’ın, Irak ile 1980’lerdeki savaşından bu yana karşılaştığı en büyük saldırı olarak değerlendiriliyor.
Saldırılar, İran’ın hızla ilerleyen nükleer programı nedeniyle artan gerilimler sırasında gerçekleşti. İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, “İsrail’e ağır bir ceza verileceği” uyarısında bulundu.
İsrail, İran’ın saldırıya ilk yanıt olarak insansız hava araçları fırlattığını bildirdi. Ülke genelinde çok sayıda hedefin vurulduğu, bunlar arasında İran’ın ana nükleer zenginleştirme tesisi de bulunuyor. Saldırılarda İran Devrim Muhafızları’nın lideri General Hüseyin Selami’nin öldüğü açıklandı ki bu, Tahran yönetimi için önemli bir kayıp oldu.
İran silahlı kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanı General Muhammed Bağheri’nin de yaşamını yitirdiği bildirildi.
Washington’da, Trump yönetimi, saldırıların gerçekleştiği sırada bazı Amerikan diplomatlarını Bağdat’tan çekerek, Orta Doğu’daki ABD askeri aileleri için gönüllü tahliye önerilerinde bulundu.
İsrail, saldırıları önleyici hamle olarak nitelendiriyor
İsrail liderleri, bu saldırıyı ülkenin varlığı için gerekli bir adım olarak tanımladı. Başbakan Benjamin Netanyahu, saldırıların hedefinin İran’ın nükleer bombalar üretmesini engellemek olduğunu söyledi.
Saldırı sonrası İran, İsrail’e yönelik 100’den fazla insansız hava aracı fırlattığını bildirdi. Bunun üzerine, tüm hava sahası kapatıldı. Khamenei, devlet ajansı IRNA aracılığıyla, saldırıda üst düzey askeri yetkililerin ve bilim insanlarının hayatını kaybettiğini doğruladı. Netanyahu’nun devam eden Gazze savaşından dikkatleri saptırmak istediği yorumları yapılıyor.
Her ne kadar İran, nükleer silah geliştirmeyi planlamadığını savunsa da, bu durum İsrail için büyük bir tehdit oluşturuyor.